top of page
Image by Brandi Redd

Marcel Proust Düşüncesinde
"OLMAK VE GÖRÜNMEK" Üzerine

“İnsan ne kadar önemsiz bir şey yapıyor olsa da, görüldüğünü düşünmek çok tatsız” diyor Proust.

Yazmak için belleğini arayan bir yazarın kurgusunda geçiyor bu cümle. Hafıza, yaşamla ilgili anlam arayışını biçimlendireceğimiz vazgeçilmez kaynak. Nitekim sadece yazarken değil özellikle yaşarken ihtiyacını derinden hissettiğimiz bir kaynak. Bu minvalde her eserin, belli bir oluş sürecini simgelediğini düşünüyorum. Kendi eylem alanında olgunlaşmaya çalışırken, açılan her yeni sayfada ani bir tedirginlik uyandırabilecek duraksamayla karşılaşır insan. Ne yapmalı? Atılan her adım fark alanına biraz daha girdiğimizin göstergesi. Fark edilirsem ne yapmalıyım? Bireyi inşa eden cümlelerin dışında karşımıza çıkan yeni ilişki ağı da inşa edici niteliğine sahip. Yolculuk nasıl devam edecek?

Genelde iki tip eğilim ön plana çıkar. Birincisi, yazar fark alanına girse bile olma sürecini sığdırdığı kişisel dünyasından çıkmamayı tercih eder. İkincisi de fark alanına girdiğinde karşılaştığı yeni ilişkiler ağının getirisi olan kolektivizmin akışına kapılır. İki eğilimin deneyimlenmesi sonucunda üçüncü bir tip doğal olarak ortaya çıkar. Fark alanının cazibesine kapılmadan olma sürecini sürdürebilmek. Görüngünün doğası tekinsizdir zira övgüyü de yergiyi de bünyesinde taşır. Yazarın bu zeminde atacağı en sağlıklı adım, övgüyü de yergiyi de kolektif bir enerjiye dönüştürmek. Eğer yazar fark alanına girene kadar boşu boşuna bir uğraşla oyalanmadıysa, kelimelerle olma sürecini simgeleştirdiyse, kendi öyküsünü varoluş ereğinde sağalttıysa bunu başarabilir. Takdir ve eleştiriyi araçsal doğasıyla bağrına basarak yürümeye devam eder.

 

Yıllarca emek verip yekun haline getirdiği eserini harlı ateşin alevleri arasına bir çırpıda savuran yazarları duymuşsunuzdur. İşler yolunda gitmediği zaman, bakiyede kalan son umut kırıntısını öne sürmeyi sembolize eden “yeni bir sayfa açmak” tiradını da. Peki ama neden? Saçmalıklarla dolu dünyada sancılarla büyüyen emeği kurban etmek akıllıca mıdır? Bir emek en fazla ne kadar kötü olabilir? Aslında eser de ateş de önemsizdir. Olma sürecinin verdiği mesaj önemlidir. Gerçek emek hiçbir ateşte yanıp kül olmaz. Sadece yazarın, yazma sürecinde oluşturduğu auraya geri dönüş yapar. Karakterler, imgeler, temalar ve kurgular toplantı salonuna geri çağırılmıştır. Muhakemenin tezahürü için mahkeme gerekiyor olabilir. Bellekten kopuşun zararını telafi ederek yolculuğa devam etme gereği hissedilir. Çünkü fark alanı, bireyin doğuştan beri edindiği doğal belleğini yeni bir kalıba dökerken belleği de modelize eder.

 

Görüldüğünü düşünmek gerçekten çok tatsız. Diğer yandan fark edilme istenci de insanın nefsini okşuyor. Bu esrik dilemmanın ortasında ne yapacağını kestirebilmek ise bence olma sürecinin sağlıklı bir şekilde sürdürülmesine bağlı. Görüldüğünde bellekle kurulan rabıtanın kopacağı düşüncesi tedirgin ettiği için en önemsiz işte bile teyakkuzda olabilirsin. Belleğini yitirmeden fark edilmeyi başardığında düşünce evrenin genişleyecek. Şu farkla ki, buradaki başarı fark edilmenin kendisi değil bilakis geçmiş ve gelecek arasında köprü işlevi görecek bir bilinç inşa edebilmek.

İnsan emek vermeye yüksündüğü için nesnelliğin egemen olduğu dünya şarkısını dillendiriyor. Belki de bu yüzden başarı algısı da iki nesne arasındaki kısa gerilimle modelleniyor. Büyük hayallerin, uzun anlatıların, sonsuz teriminin yerini kısa vetirelerin, fragmanların ve anlamsız aforizmaların aldığı bir çağda yaşıyoruz. Geçmiş ve gelecek arasında köprü kurma ülküsü fark alanında değil. Zira uzunca bir süredir var olan köprülerden geçen insanların sayısı az ve bilinç inşa etmenin nedeni dahi sorgulanıyor. Oysaki insan teki büyük hayallerin, uzun anlatıların ve sonsuzluğun içinden çıkmıştı. Marcel’in yazma sürecine baktığımızda da belleğini bulma umudunu yitirdiği anda bellekle rabıtasını yakaladığını görüyoruz. Nitekim kaybedilmiş zaman, sürecin son kesitinde yakalanan zamana dönüşüyor.

Yeniden kendimize soralım? Yolculuğumuz nasıl devam edecek?

Samsun, Turkey

Bizimle iletişime geçin

Lütfen aşağıdaki formu doldurun, en kısa sürede size geri döneceğiz.

Gönderdiğiniz için teşekkürler!

Güncellemeler için Abone Ol

Abone olun ve en son haberler ve yaklaşan etkinliklerden haberdar olun.

Abone olduğun için teşekkürler!

Görüş ve önerileriniz bizim için önemlidir.

© 2021 by Emre KOÇ tarafından oluşturuldu. Her hakkı saklıdır. 

bottom of page